Galatasaray yenilgisi ve kaybedilen özgüven. İlacı Karabükspor maçı öncesi taraftar-futbolcu birlikteliği. Günlerden perşembe, antreman taraftara açıldı. Tesislerin şehire biraz uzak oluşu ve hafta içi bir gün olması Orduspor sevdalılarını yıldırmadı. Az da olsak, özdük. Takımı motive ettik. Futbolcularında bizlere bir sürprizi oldu. Tesislerin tellerinde "Tek Aşk Orduspor" pankartı.. Antremandan sonra tribün liderimiz kaptan Ali Çamdalı'dan "Şehrin galibiyet istediğini, buna inandığını mutlaka bu maçı kazanmaları gerektiğini söyledi ve galibiyet istedi. Ali Çamdalı'nın cevabı "Kazanmak istiyoruz, inşallah kazanırız." oldu...
Günlerden Cumartesi. Güneşli ama bir o kadar da soğuk bir Ordu sabahına uyandık. Şehir maça saatler öncesinden hazır. Ellerinde mor beyaz bayraklarla cadde de dolaşan bir sürü çocuk. ..ve tabii ki abilerimiz, amcalarımız... Kısacası 7'den 70'e... Önceki gün Twitter'da taraftarı, futbolcusu, yöneticisi herkes futbolcularımızın ve takımın yanında olduklarını birbirine hissettirdiler. Sezon başından bu yana aradığımız o birliktelik ancak bu hafta oldu. Yönetim tarafından maç öncesi taraftara yönelik ayrıcalıklar sağlandı, şehir mor beyaz bayraklarla donandı, maç öncesi takım otobüsü her zaman ki gibi büyük çoşkuyla karşılandı.
Maç öncesi futbolcular tribüne çağırılıp motive edildi. Şehrin inancını takıma da yansıttık. ..ve maç başladı. Taraftarın desteğini arkasına alan Orduspor erken 1 golle, kaptan Ali'nin golüyle 1-0 öne geçti. Sağlı sollu ataklar ile maçı farka götürecekken 3 dakika da gelen 2 gol Orduspor'u soyunma odasına yenik gönderirken, taraftarı da derin düşüncelere sürükledi. Yalan yok. Gördüğümü söyleyeyim, stadı terkeden 5-10 kişi de olmadı değil. Çoğunluk yılmadı, yılanlar bu galibiyeti stadda yaşamak varken, buruk bir halle evlerinde yaşadılar.
İkinci yarının başlangıcıyla takım sahaya erken çıkıp taraftar ile tekrar bütünleşmek istedi. O buluşma oldu, önce taraftar ardından Ali kaptan takımı motive edip, ateşledi. Dakikalar 53'ü gösterirken, yine sahneye gemisini kurtaran adam çıktı. Ali takımının ve kendisinin 2. golünü kaydederek, susmuş şehiri tekrar ayağa kaldırdı. 19 Eylül stadı 'Ordu, Ordu' sesleriyle inlerken, sahaya herşeyini vermiş futbolcu topluluğu da elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı.. Maçın kader anına gelirsek, belkide Stancu'nun sakatlanıp, Şamil'in oyuna girişi oldu. 73. dakikanın 24. saniyesinde gizli forvet/Şamil sahneye çıktı ve geri dönüşü/Orduspor'u 3-2 öne geçiren golü kaydetti..
Sonuç olarak 3 puan aldık. Ama bu galibiyet 3 puandan daha fazlasıydı.
Herkes inandı, şehir inandı, takım inandı ve 3 puan geldi! Kazanmaktan daha ötesiydi bu geri dönüş.
Takımın moral, motivasyon, inanç ve özgüvenini tekrar kazandırdık-kazandılar. Bundan sonra taraftarı, yöneticisi, futbolcusu, teknik heyetiyle daha güçlü bir Orduspor olacak, biz buna inanıyoruz. Biz inandıkça onlarda inanacaklar. "Unutmayalım; Zafer inananlarındır."
#TekAşkOrduspor
Günlerden Cumartesi. Güneşli ama bir o kadar da soğuk bir Ordu sabahına uyandık. Şehir maça saatler öncesinden hazır. Ellerinde mor beyaz bayraklarla cadde de dolaşan bir sürü çocuk. ..ve tabii ki abilerimiz, amcalarımız... Kısacası 7'den 70'e... Önceki gün Twitter'da taraftarı, futbolcusu, yöneticisi herkes futbolcularımızın ve takımın yanında olduklarını birbirine hissettirdiler. Sezon başından bu yana aradığımız o birliktelik ancak bu hafta oldu. Yönetim tarafından maç öncesi taraftara yönelik ayrıcalıklar sağlandı, şehir mor beyaz bayraklarla donandı, maç öncesi takım otobüsü her zaman ki gibi büyük çoşkuyla karşılandı.
Maç öncesi futbolcular tribüne çağırılıp motive edildi. Şehrin inancını takıma da yansıttık. ..ve maç başladı. Taraftarın desteğini arkasına alan Orduspor erken 1 golle, kaptan Ali'nin golüyle 1-0 öne geçti. Sağlı sollu ataklar ile maçı farka götürecekken 3 dakika da gelen 2 gol Orduspor'u soyunma odasına yenik gönderirken, taraftarı da derin düşüncelere sürükledi. Yalan yok. Gördüğümü söyleyeyim, stadı terkeden 5-10 kişi de olmadı değil. Çoğunluk yılmadı, yılanlar bu galibiyeti stadda yaşamak varken, buruk bir halle evlerinde yaşadılar.
İkinci yarının başlangıcıyla takım sahaya erken çıkıp taraftar ile tekrar bütünleşmek istedi. O buluşma oldu, önce taraftar ardından Ali kaptan takımı motive edip, ateşledi. Dakikalar 53'ü gösterirken, yine sahneye gemisini kurtaran adam çıktı. Ali takımının ve kendisinin 2. golünü kaydederek, susmuş şehiri tekrar ayağa kaldırdı. 19 Eylül stadı 'Ordu, Ordu' sesleriyle inlerken, sahaya herşeyini vermiş futbolcu topluluğu da elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı.. Maçın kader anına gelirsek, belkide Stancu'nun sakatlanıp, Şamil'in oyuna girişi oldu. 73. dakikanın 24. saniyesinde gizli forvet/Şamil sahneye çıktı ve geri dönüşü/Orduspor'u 3-2 öne geçiren golü kaydetti..
Sonuç olarak 3 puan aldık. Ama bu galibiyet 3 puandan daha fazlasıydı.
Herkes inandı, şehir inandı, takım inandı ve 3 puan geldi! Kazanmaktan daha ötesiydi bu geri dönüş.
Takımın moral, motivasyon, inanç ve özgüvenini tekrar kazandırdık-kazandılar. Bundan sonra taraftarı, yöneticisi, futbolcusu, teknik heyetiyle daha güçlü bir Orduspor olacak, biz buna inanıyoruz. Biz inandıkça onlarda inanacaklar. "Unutmayalım; Zafer inananlarındır."
#TekAşkOrduspor
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSil