20 Mayıs 2012

Divane Aşık Gibi Blog 2 Yaşında !

Uzun zamandır takip ettiğim, yazılarını hayranlıkla okuduğum bir blog var. Divane Aşık Gibi.
Açık söylüyorum bir çok haberi, bir çok organizasyonu, bir çok istatistiği ve bir çok transferi buradan öğrendim. Öncelikle üzerinde durdukları bir şey var; 'Divane Aşık Gibi Orduspor'luyum diyen herkesin blogu !' Bu slogandanda ne kadar mütevazi olduklarını anlayabiliyorum. Güncel olarak yazmaya devam ediyorlar. İnşallah hiç bitmez bu blogdaki yazılar, arkadaşlıklar ve dostluklar.


Yazdıkları yazılarından daha çok, düzenlediği organizasyonlar ve toplumsal konularda ki duyarlılığıda beni çok mutlu ediyor. Çernobile karşı yürüyüş ve 1 Mayıs İşçi Bayramı'na katılmalarıda onların ne denli bir vatandaş olduğunun kanıtı. Sadece bunlarla da kalmadı bu blogun yazarları. Belki o zamanlar tam takip etmiyordum bu blogu ama Ankara'da ki şampiyonluk maçımızda ağlamışlar, sevinmişler. Yani sadece sanal ortamla kalmamışlar. Kısaca dost, arkadaş, kardeş olmuşlar. Belki yazarların isimlerini yazarsam kızabilirler ama Orduspor'luyum diyorsan divaneasikgibi.blogspot.com'u her zaman takip etmenizi öneriririm.


Buradan Divane Aşık Gibi Blog'un 2. yaşını kutluyor, dostluklarının hiç bitmemesini temenni ediyorum. Sizler varoldukca sesimiz daha çok çıkacak, tıpkı bir Divane Aşık Gibi !

17 Mayıs 2012

Gazoz Kupası Antep'in | Orduspor 1-3 Gaziantespor

Öncelikle büyük taraftarımıza hafta içi olmasına rağmen yaklaşık 10 bin kişi takımı yanlız bırakmadıkları için teşekkür ediyorum. Sezonun son maçı, gazoz kupası diye de adlandırsak İstanbul'da ki kardeşlerimiz için bu maç bir çok maçtan değerliydi. Hissedebiliyorum bunu. Hasret nedir çok iyi bilirim.  Hepinizin ağzına sağlık. Ne kadar büyük olduğumuzu bir kez daha gösterdik. Maç içinde Beşiktaş'li taraftarlarla tartışmalar olmuş. Neyse ki fazla büyümeden güvenlik tarafından dışarı çıkartılmışlar.


İlk 11'leri gördüğümde Gaziantepspor'un maça asılacağını anlamıştım. Maça as kadro ile çıkmaları bunun kanıtıydı. Eksiklere ve sakatlara rağmen çıkarabileceğimiz en iyi on biri çıkardı Hector Cuper. Maça önde pres yaparak, Gaziantepsor'a pas yaptırmayarak başladık. Önemli pozisyonlarımız da oldu. Ancak bu pozisyonlardan yararlanamadık. Maçın 18. dakikasında Garcia'nın Yasin'e yaptığı faul sonucunda hakem penaltı noktasını gösterdi. Topun başına geçen Cenk, topu ağlarla buluşturdu ve bir anda 0-1 yenik duruma düştük. Bu dakikaya kadar kanatlarımızda bal yapmayan arı gibiydi. Dalmat'a ne söylesek azdır. Yine de ben birşey demiyeceğim. Golden sonra ayağa paslarla etkili olmaya çalıştık. Hakan Özmert'in orta sahada aldığı pasla bireysel çabalarıyla ceza sahasına girişi ve düzgün vuruşu ile de beraberliği yakaladık. O anda bile iyi oynamıyorduk. Aslında ilk yarıda savunma tandeminin kötü olduğunu herkes farketmiştir. 2. Yarıya Müslüm'ü oyundan alıp Abdülkadir hamlesi ile Ali Çamdalı'yı stopere Garcia'yı sağ beke çekip savunmamızı biraz daha güçlendirebilirdik. Ama Cuper Hoca, ikinci yarıya değişiklik yapmadan başladı. Yine 2. yarılarda ki yaslanma taktiğimizi gerçekleştirerek, adeta golü çağırdık. Hâla defansa bir hamle gelmiyordu ki, Sapara'nın ortası ve Cenk'in kafa vuruşu ile de 1-2 yenik duruma düştük. Daha sonra iyice oyundan düştük ve bu seferde maçın yıldızı Sapara'nın golüyle 1-3 yenik duruma düşerek, artık kupaya veda ettik. Gaziantepsor'u kutlarım.


Maçtan daha çok aklımız Hector Cuper'de idi. Acaba bu kez finalde kazanacak mıydı ? Güvenimiz sonsuzdu hocamıza, bu kez kazanacak, kazanacağız diyorduk. 1-3 kaybettik. Bazen gerçekten olmuyor, bunu bir kez daha anladım. Boşuna demiyorlar, finallerin kaybeden adamı Hector Cuper diye. Ama biz ona hâla güveniyor ve saygı duyuyoruz. Dilekolay bu sonuçla Hector Cuper hocamız kariyerinin yedinci finalini kaybetmiş oldu. Artık başka finallere kaldı kaldıracağı kupa.


Yazıyı İnönü'de ki büyük Orduspor taraftarlarından gelen fotoğraflarla noktalıyorum. Fotoğraflar için renkdaşlarımıza teşekkürler.

16 Mayıs 2012

Orduspor-Gaziantepspor | Maç Değerlendirmesi

Gazozuna maçlar diye tabir ettiğimiz Spor Toto Kupası maçlarında grupta Ankaragücü, Samsunspor, K.Karabükspor'u hem Ordu'da hemde deplasmanda yenerek finale yükseldik. Aslında yedek ağırlıklı bir kadro bekliyorduk Hector Cuper'den. Ama o her zaman ki gibi ciddiye alarak as kadroya yakın oyuncularla çıktı sahaya. Aslında bu saçma turnuva takıma olumlu etki etti. Gidecekler ve kalacaklar adına Hector Cuper ve oyuncular için çok iyi bir sınav oldu. Gidecekler ve kalacaklar az çok belli olmuştur Hector Cuper'in kafasında. Turnuvanın bir diğer iyi tarafı ise sezonu erken bitirmememiz oldu. Turnuva bu 1 aylık dönemde oyuncuların formunu koruması adına da çok iyi oldu. 


Spor Toto Kupası boyunca taraftarımız maçlara yoğun ilgi göstererek, bir kez daha Orduspor'un asla yanlız olmayacağını gösterdi. Bu süreçte başkanımız Nedim Türkmen'in öğrencileri maçlara davet etmeside, onlara belkide ilk maç heyecanlarını yaşatması hafızalarda kalan bir diğer olaydı. Bu güzel düşünce ile Ordulu gençlere Orduspor sevgisini aşıladıysa ne mutlu başkanımıza. Lafı fazla uzatmadan finale değineceğim.
Finaldeki rakibimiz B grubunu 12 puanla lider tamamlayan Gaziantepspor.  Aslında Hikmet Karaman hocanın gençlere şans vereceğini öğrendikten sonra, bu kupada iddiasız oldukalrını düşünüyordum. Diğer takımların dengeli oyunları ve açılmayan fark Gaziantepspor'un işine geldi ve grupta 4 galibiyet alarak finale yükseldiler. Daha 2 gün öncesine kadar finalin nerede ne zaman oynanacağını dahi bilmiyorduk ki, TFF'nin kupaya bakış açısını da burada anlayabiliriz.



Final maçı 17 Mayıs Perşembe akşamı 20.00'da İstanbul İnönü stadında oynanacak.
Final maçının İstanbul'da oynanmasına oradaki renkdaşlarımız  adına çok sevindim. Maça ilgi maçın öneminden daha fazla olacaktır. Tahmini olarak 15 bin Orduspor taraftarı İnönü stadında yerini alacak. Ordu'dan da otobüsler kalkacağını, taraftar gruplarının maça gideceğini öğrendik. İşte Orduspor taraftarının maç seçmediğinin bir kanıtı daha. Perşembe akşamı maç olmadığını düşünürsek, tüm Türkiye'nin bu maçı izleyeceğini düşünüyorum. Orduspor taraftarının nasıl tribün yaptığını yarın gösteririz inşallah. Şimdiden bağıran, destek veren, gidecek olan herkesi eline, koluna, ayağına sağlık.

Maçın detaylarına değinirsek, 16 kişilik bir kadroyla gitti takım İstanbul'a. Stancu ve Gosso'nun kadroda olmaması bizim adımıza dezavantaj olabilir. Kafamdan bir kadro kurdum ama yedek kulübesinden oyuna etki edecek oyuncumuz yok diyebilirim. Dalmat'ın yedek olacağını düşündüğümde bir tek Dalmat hamlesi oyuna etki edebilir. Neyse fazla kafa yormadan sonuna kadar Hector Cuper'e güvenerek bu yazıyıda burada sonalandırayım. Orduspor gibi oynarsak, kupa müzemize gelir. 
 

5 Mayıs 2012

İnadına Orduspor !

İngiltere, Almanya, İspanya gibi dünya futboluna yön veren ülkelerin ortak özellikleri insanların yaşadıkları şehrin takımı tutmasıdır. İngiltere'de Birmingham da doğup büyümüş birine Manchester United'ı tutturamazsınız. Almanya'da Dortmund da doğup büyümüş birine Bayern Münih'i tutturamazsınız. Şehirlerinin takımını tutan bu insanlar kendi kulüplerinin gelişimini sağlar ve dünyanın sayılı ligleri bu şekilde oluşur. Bu nedenle; endüstriyel futbolun ve İstanbul basınının insanlara 3 İstanbul takımını tutmayı empoze etmesine rağmen şehrimizin ve memleketimizin takımı ORDUSPOR'u tutmanın tarif edilemez şerefini ve gururunu yaşıyoruz.


2 Mayıs 2012

29 Mayıs 2011 Akılda Kalanlar

Play-Off final maçı için Ankara'ya giderken yazdığım günlüğü okudum.. Heyecan, hasret, mutluluk hepsi var..
Çektiğim fotoğraflar, videolar apayrı bir güzel.. Osmancık'taki çorbacıda adamın çorbalar benden ama Süper Lige çıkacaksınız diyişi.. Otobüsün koridorunda yerde uyuyuşum, Ankaragücülü kardeşlerimizin başarı dilemeleri, bir sıkıntınız, birşeye ihtiyacınız varmı demeleri.. Kızılay ve Gençlik parkı, Mor beyaz formalar, 52 palakalı araçlar.. Ordu-Giresun, Ordu-Fatsa otobüsleri.. Cebimde 2 lira ile Ankara'ya gidişim sağolsun renkdaşlarım 1 simiti dörde böldüğümüz oldu.. Maç başlamadan önceki kuyruk, yenicez olum yenicez diye inanan büyük Orduspor taraftarı ! Golden sonraki ağlayışım, sevincim, tanımadığım insanlara sarılışım ve daha önemlisi o anı yaşamak.. Maçtan sonra girdiğim şok, konuşmaya Çorum'da başlamıştım heralde.. Sonra şöför abimizin açtığı Erkan Ocaklı şarkısı ile uyanışımız.. Havanın aydınlanması ve tünelde verdiğimiz mola, Tünel içinde kolbastı, karşılama oynayışımız.. Ordu'ya girdiğimizde aldığımız o memleket kokusu, işte benim memleketim.. Rıhtımdan Ordu'ya döndüğümüzde yaşadığım o mutluluk.. Herkesin yaşaması gereken bir duygudur. Artık Süper Ligdeyiz.. Kocaman 26 yıllık hasret sona erdi.. 

1 Mayıs 2012

Orduspor'da Takımın En Eskisi !


Müslüm Yelken 






15 Ağustos 2008 yılında, Fc 08 Villingen takımından Orduspor'a transfer olan Müslüm Yelken, Orduspor'da forma giyen en eski oyuncu konumunda. Geçtiğimiz yıl 1 yıl sözleşme uzatan ve Süper Lige çıkmamızda büyük pay sahibi olan Müslüm, Süper Lige çıkınca 2 yıllık sözleşme uzattı. Müslüm Yelken 2013 Mayıs ayı sonuna kadar Orduspor'da. 

Müslüm'den sonra Bruno !






26 Ağustos 2008 yılında Flamengo'dan kiralık olarak kadromuza kattığımız Bruno Mezenga, şuanda Orduspor'da forma giyen en eski oyunculardan ikincisi. 2011-2012 sezonu devre arasında kadromuza kattığımız ve 4.5 yıllık sözleşme imzaladığımız Bruno, 2016 Mayıs ayı sonuna kadar Orduspor forması giyecek. 

Hasan Kabze & Orduspor

2011-2012 sezonu devre arasında Süper Lig tecrübesine güvenerek Fransa Ligi lideri Montepiller'den transfer ettiğimiz, adına beste yazılan bir oyuncudur Hasan Kabze. Transferi gerçekleştiğinde düşündüğümüz şeylerden biriydi. Acaba Orduspor'a neler katacak ? Sıkıntılı olan forvet hattımızı güçlendirecek mi ? Şimdi Hasan Kabze'nin Orduspor dönemine ait bilgiler yazacağım..
Hasan Kabze Orduspor formasını ilk kez Süper Lig'in 22. haftasında ki Karabükspor maçında giydi. Bu maçta Hasan Kabze 76. dakika da Bogdan Stancu'nun yerine oyuna girerek, Orduspor formasıyla ilk maçına çıkmış oldu. Bu maçı çıplak gözle izlediğimde o 14 dakikada ki izlenimim, orta sahadan top alıp oyunu şekilllendiren, sürekli pres yapan, kafa topuna çıkan bir Hasan Kabze izlediğimde işte bu demiştim. Aradığımız oyuncuyu bulduk. Aslında Hasan Kabze'den daha kariyerli bir oyuncu vardı elimizde Fatih Tekke, ancak Fatih Tekke'de Hasan Kabze'de ki özellikler yoktu.. 


Hasan Kabze'nin ilk 11 başladığı ilk maçta Eskişehirspor ile deplasmanda karşılaşıyorduk. Soğuk kış şartları sebebiyle sahanın buzlu olması ve soğuk hava oyuna fazlasıyla etki etmişti. Maçın önemi ise çok değerliydi. 25 puan ile 14. sıradaydık ve 16. Karabükspor ile aramızda ki puan farkı 7 idi. Bu maçta da Hasan Kabze çok iyi performans sergileyerek Stancu'nun galibiyet golüne asisti yapan oyuncu olmuştu. Golden önceki presi, topu kapması ve kanat oyuncusu gibi Stancu'yu attığı pas kalitesini bir kez daha göstermişti. Kısa sürede takıma uyum sağlayan ve Cuper'in vazgeçilmez oyuncusu olan Hasan Kabze, Orduspor formasıyla ilk golünü yoğun kar yağışı altında Ordu'da oynanan maçta Ankaragücü'ne karşı attı.  Tekrar Türkiye'de ki o eski  günlerine dönmeye başlamıştı artık. Gün geçtikçe performansı artan Hasan Kabze, Ligin 27. haftasında Gaziantepspor ile oynadığımız maçta sakatlandı. Yaklaşık 1 ay sahalardan uzak kaldı. Sakatlıktan sonraki ilk maçına 32. haftada Gençlerbirliği maçında sonradan oyuna girerek 1 aylık forma hasretine son verdi. Galatasaray maçında da hafif sakatlığı olan Hasan Kabze sonradan oyuna girdi ancak skora katkıda bulunamadı.  Sakatlığından sonraki ilk 11 maçına ise ligin son haftasındaki Trabzonspor maçında çıktı.


2011-2012 sezonun devre arasında Orduspor'a katılan Hasan Kabze bu dönemde 11 Süper Lig maçına çıktı ve 2 gol kaydetti. Hasan Kabze 3 asist ile de gollere katkıda bulundu.

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...