19 Aralık 2012

Soru-Cevap 1 | Akhisarspor - Orduspor

Blogda ne gibi şeyler yapabiliriz diye düşünürken, takip ettiğim bloglardan birinde böyle bir uygulama gördüm. Bende yapmaya karar verdim.. Bundan sonra her maç öncesi rakip takım taraftarlarıyla soru-cevap şeklinde samimi bir konuşma yayınlayacağım..


İlk konuşma.. Ve buna nasip olan kişi, Akhisar Belediyespor taraftarı @goekmavi_ nickli arkadaşımız.. Başlayalım..


Öncelikle Orduspor hakkında kısa bir düşünceni alabilir miyim ?

- Orduspor, Akhisarspor'luların coğu da böyle düşünüyordur. 
Türkiye liglerindeki sempati duyduğum takımlardan. Sanırım bunun en büyük
nedenleri renkleri. (gülerek) birde taraftar profili, kulüp başkanı. 
2 sezon önceki final maçında, Ulus'ta gördüğüm binlerce Mor-Beyaz formalı taraftar yüzünden camianızı çok takdir etmiştim. Sevdiğim takımların
formalarından oluşan küçük bir forma koleksiyonum var. 
Mor-beyaz çubuklunuzu eklemeyi bile düşündüm bu sezon başında :)


Maç nasıl başlar, nasıl devam eder desem ?

- Bu sene bizim maçların nasıl başladığı belli. İlk 10 dakika iki gol
yiyoruz, sonrasında da bunu çıkarmaya uğraşarak geçiyor. 
Orduspor da son 8-9 haftadır kötü oynuyor ama bu maç da muhtemelen böyle geçer.


Takımınızda en güvendiğin 3 futbolcu desem ?
- Mustafa Aşan, Anıl (ama oynamayacak, maalesef kadro dışı bırakıldı
ve devre arasında gönderilecek.), Sonko (bu macta cezalı, bu seneki tek
iyi transferimiz)

Takımınızda hangi futbolcu iyi olursa oyun istediğiniz gibi gider? 
 - Mustafa Aşan & Oğuz Dağlaroğlu diyebilirim.. 


Orduspor'da korktuğun 3 futbolcu desem ?
- Bogdan Stancu, Hasan Kabze, Bir de kaleciniz Fornezzi .. 

Bruno bizim eski oyuncumuz taraftarlarımız çok sever.. Sen Bruno hakkında neler düşünüyorsun ? 

- Bruno iyi bir futbolcu ama bizde bekleneni veremiyor. Son maçlarda
daha hareketli, istekli ama ilk devre geneline baktığımızda güçsüz ve
moralsizdi. Bunda tabii geçen iki sene içinde çok fazla ülke ve takım
değiştirmesinin etkisi olsa gerek..


Sence Bruno'nun mu, Stancu'nun mu gol atma ihtimali daha yüksek ?
- İstatiksel olarak (bu sezon ki gol sayıları) tabii ki Stancu..


İlçenizin takıma kattıkları neler? İyi bir ortam olduğunu tahmin edebiliyorum.

- Orada doğup, 17 yasına kadar orada yaşamış biri olarak, memleketim
benim icin özel bir yer. Merkezin 100.000'i asan nüfusuyla
Türkiye'de ki yaklaşık 40 ilden daha büyük bir ilçe. Spor seviliyor ve
ilçe sporda başarılı. Sadece futbol değil, basketbol takımı 2.Lig'de
mücadele ediyor ve son üç senedir play-off oynuyor. Güreş takımının
farklı yaş gruplarından bir çok güreşçi milli takıma gidiyor vs.
İlçede yaşam kolay ve rahat. Halkın rahatlığı yönetime de yansıyor :)
Gerçekten bıçak kemiğe dayanmadan teknik ekipte bir değişikliğe
gidilmiyor. Bir önceki TD Atilla Özcan 5 sene görev yapmıştı.. Su anki
TD Hamza Hamzaoglu başarısız olsa bile açık ve tutarlı olabilirse (!),
o bırakmadan yönetim onu bırakmaz. İlce halkı ve belediye, bir çok
konuda tecrübesiz de olsalar, hatalar da yapılsa, sportif başarıların
devam etmesi ve kalıcı olması için ellerinden gelen çabayı gösteriyor.
Şu anki en büyük problem stat. Bu sene 50 km uzaktaki bir şehirde
oynamak zorunda kalmayıp, maçlara kendi stadyumumuzda cıksaydık,
sehirdeki hava muhteşem olurdu.



Samimi cevapların için teşekkürler. Umarım dostluk içinde geçen bir maç olur. Başarılar :) 
 -  Teşekkür ederim.. İnşallah. :) 

 Bu arada bir diğer Akhisarspor taraftarı Murat Çetin'den ise maç için skor tahmini istedik. Ve cevabı 2-2 oldu.. Murat Çetin ve Gökmavi arkadaşımıza teşekkürler.. :)

18 Aralık 2012

Yılın En'leri & Orduspor


Blogda anket uygulaması hiç yapmadık.
Sizce 2012 yılının enleri hangileri ?
* Yılın Futbolcusu
* Yılın Golü
* Yılın Olayı
* Yılın Hayal Kırıklığı Yaratan Futbolcusu
Blogda sağ tarafta bulunan anketlere oy vererek yılın en'lerini seçebilirsiniz.
Bir örneği aşağıda ki fotoğraflarda..
31 Aralık 2012 - 22:00 itibariyle anketimiz bitecek.. 


.





Numan Çürüksu İle Keyifli Bir Söyleşi

Sabahspor temsilcisi Emre Aktürk, Orduspor'lubaşarılı futbolcumuz Numan Çüruksu ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi. Bu röportajdan önemli olan yerleri derlemeye çalıştım. Röportaj gazete de yayınlanmasına rağmen bu röportajı bana ulaştıran Emre Aktürk'e teşekkürler.

Numan Çürüksu kimdir ? Futbola ilginiz nasıl başladı? 

Trabzon doğumluyum. Futbola Erdoğdusporda başladım. Aslında ailemizde futbol oynayan ağabeyimdi. Ağabeyimin antrenmanlarını izlemeye giderdim. Bir gün ağabeyimin antrenörü beni sahanın kenarında gördü ve yanına çağırıp bana bir top vererek sektirmemi istedi. Bende sektirdim. Futbola yeteneğim olduğunu söyleyerek, ertesi gün beni antrenmana çağırdı. Futbola bu şekilde başladım. Daha sonra ilerleyen yıllarda iş ciddiye dönüşmeye başladı. Mesleğimi, yaptığım işi sevemeye başladım. Sonraki yıllarda Sürmenespora transfer oldum. Başarılı bir sezon geçirdik. Daha sonrasında Sürmenesporla profesyonel bir takım olduk, yani şampiyon olduk. Sonrasında bunlar birbirini takip etti. 

En büyük hayaliniz ve gerçekleştirmek istediğiniz bir proje ya da idealiniz var mı? 
Şuandaki en büyük hayalim uzun süre süper ligde futbol oynamak ve bu şekilde devam etmek. Sonrasında da başarılı bir şekilde futbol hayatımı noktalayıp, kedimi geliştirerek başarılı bir antrenör olmayı düşünüyorum. Donanımlı ve yeterli bir şekilde bu işi yapmayı düşünüyorum. 

Şuan yaptığınız işin dışında ne iş yapmak isterdiniz? Size imkân sunulsa yine futbolumu seçerdiniz?
Kesinlikle yine futbolu tercih ederdim. Futbol her yönüyle çok güzel bir meslek. Tabi ki bazı sıkıntıları var. Zaman, zaman yoran tarafları da var, ama futbol derdiyle, kederiyle, keyfiyle çok güzel bir meslek. 

Bu meslek için gerekli yetenekler nelerdir? 
Öncelikle bir mesleği yapabilmek için gerekli yeteneğe sahip olmak gerekir. Bunun adı belki donanımlı olmak, belki meyilli olmaktır. Fakat sonrasında yeteneğin dışında istekli olmak ve çok çalışmak gerekir. Bu belki klişe bir laftır ama her işin başı çok çalışmaktır. 

Mesleğinizi seviyor musunuz? 

Çok seviyorum. Zaten futbol sevilmezse yapılmaz.

Futbola başlama ve devam ettirme sürecinde aileniz size yeterince destek oldu mu? 

Kesinlikle oldular. Zaten harika bir aileye sahibim. Babam, annem ve ağabeyimle ilişkilerimiz çok güzeldir. Problemsiz bir çocukluk geçirdim. İlişkilerimizin de iyi olması yaptığım işte iyi olmayı sağladı. Bunu da destek görmemden dolayı başardım. 

Ofspor’dan Orduspor’a transfer sürecinizden bahseder misiniz? 

Futbolda devamlı gelişmek zorundasınız. Ofspor’aSürmenespordan sonra gittim. Mustafa Akçay hocam beni Ofspor’a aldırdı.. O zaman Ofspor 3. ligdeydi. Gittiğim ilk sene şampiyon olduk ve 2. Lige yükseldik. Burada da bir iki sene başarılı sezonlar geçirdim. Dediğim gibi futbolda devamlı yükselmek ve kendinizi geliştirmek zorundasınız. Bu süreç sonrasında bir üst ligde olan Orduspor’dan teklif geldi. Ofsporda başarılı sezonlar geçirmem sebebiyle Orduspora transfer oldum. 

Futbolculuk hayatınızda unutamadığınız bir anınız var mı?

Tabi ki var. Ankara 19. Mayıs stadında oynanan ve Orduspor’un Gaziantep Büyükşehir Belediye ile oynadığı süper lige terfi maçıydı. Dakika 88'de attığımız golü hala unutamıyorum. Hala gözümün önünde. O an, beni futbol hayatımda çok etkiledi. 

En çok hangi pozisyonda oynamayı seviyorsunuz?
Futbolcu olarak en büyük özellikleriniz nelerdir?
 

Karakter ve yapı itibari ile savunmada oynamayı çok seviyorum. En iyi özelliğimde zaten kesici oluşum. Biraz yırtıcı bir stoperim ve oldukça inatçıyım. O yüzden savunmada oynamayı çok seviyorum. 

İlerisi için kendinize ne gibi hedefler koydunuz? 
Şu andaki hedefim, Süper Ligde başarılı bir oyuncu olarak uzun yıllar oynamak. Muhakkak her futbolcunun gönlünde yatan milli formayı giymektir.

Sizin gibi futbolcu olmak isteyen gençlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz? 

Belki çok klasik cevap olacak ama, ilk önce çok sabırlı olmaları ve kesinlikle çok çalışmaları gerekiyor. Önlerine bu yolda çıkacak çok engeller olacaktır. Hiç birinden yılmamaları gerekir.
Bir gün gazetede Numan Çürüksu ile ilgili nasıl bir başlık görmeyi hayal edersiniz? 

Numan Çürüksu Milli Takımda, şeklinde bir başlık beni gerçekten çok mutlu eder. 

Dünyada Brezilya futbolcu yetiştirmek adına bir ekol durumunda. Türkiye’de ise bu tanıma Trabzon uyuyor. Bütün takımlara bakıldığında Trabzon’lu futbolcuların oluşuna şahit oluyoruz. Siz bunu neye bağlıyorsunuz? 

Öncelikle bölge olarak, doğa şartları olarak inatçı ve hırslı oluşları ön planda. Bende bir Trabzon çocuğu olarak çocukluğumuzdan beri şöyle bir şey vardır. Çocuk sokak da, okul bahçesinde, boş arsada nerde olursa olsun başka hiç bir oyun oynamaz. Futbol oynar. Bunun futbolu geliştirmesinde büyük katkısı vardır diye düşünüyorum. Zaten bizde de öyle olmuştur. Yani %80-85 futbola meyillidir. Çoğu zamanlarını futbolla geçirdikleri için futbola yetenekleri kendiliğinden gelişiyor. 

Bize zaman ayırdığın için çok teşekkür ediyoruz. Bundan sonraki futbol yaşantınızda başarılar diliyoruz. 
Gerçekten bu hoş sohbet için ben teşekkür ediyorum. Saygı ve sevgiyle kalın..

Emre Aktürk / Sabahspor
Derleyen : Furkan Candan

15 Aralık 2012

Maç Öncesi | Orduspor-Antalyaspor

Uzunca bir zamandan sonra maç öncesi yazısı yazıyorum. Nedeni bulunduğumuz durum. 
Üst üste alınan kötü sonuçlar ve kupadan elenmemizden sonra zirveden uzak kaldık.
Göztepe maçını bir deyimle açıklayalım.  "Dimyat'a pirince giderken, elimizde ki bulgurdan olduk.
Beşiktaş maçından alınan mağlubiyetten sonra da tepkiler gelmeye başladı doğal olarak.  
Her neyse kupadan elendik, artık sadece lige konsantreyiz.

Antalyaspor iyi bir takım. Pozitif futbol oynuyorlar. 
Bir izleyici olarak, oynadıkları futboldan zevk alıyorum.
Aissati, Tita, Uğur İnceman, Diarra, Isaac ve hatta Ömer Şişmanoğlu gibi kilit oyunculara sahipler. 
Bu arada Uğur İnceman'ın sakatlığı nedeniyle oynamayacağını hatırlatalım. 
Defans hatları sıkıntılı olsa da, orta saha ile defansın uyumu göze batıyor.
Orta saha defansın hatalarını kapatıyor diyelim. Her ne kadar orta saha ile defansın uyumu iyi olsa da, ağır bir takımlar. 
Hızlı bir sistemle, kontradan rahatlıkla gol buluruz. Fizik güçleri yüksek, bunuda unutmamak gerek. 

Orduspor'a gelince. Haftalardır kanatlarımız sıkıntılı. Forvete topu ulaştıramıyoruz. 
Bunun sıkıntısını çekiyoruz. 
Monje ve Umbides'in formsuzluğu,
alternatif isimlerin oyuna girince saha da gezinmeleri nedeniyle,
gol bulduğumuz sistem bir türlü işlemiyor. 
Bunun sıkıntısını yarın aşacağımızı düşünüyorum. 
İyi hazırlandık demeçleri var ki, takım taraftarımız önünde galibiyetle ayrılıp tekrar güven sağlamayı istiyor.  

Nizamettin cezalı, Selçuk, Roversio ve Barral sakat. 
Muhtemel 11 işine girmeye gerek yok. 
Kim oynarsa bir önce ki maçtan bir kat daha iyi oynamak zorunda. 
Artık bu seriyi sonlandırma zamanı. 
Yarın takımımızı yanlız bırakmayalım. 
Geçen sezon sahamızda oynadığımız maçları hatırlayıp o stadı hınca hıç dolduralım, kazanalım! 

   

14 Aralık 2012

Top mu kale mi ? - Samet Aybaba


Orduspor Beşiktaş maçı. Sene 1982 olabilir.
Top mu kale mi seçimi yapılırken, göze çarpan bir detay var.
Şuan da Beşiktaş'ın teknik direktörü olan Samet Aybaba, o dönem Beşiktaş kaptanı..
Belkide en net fotoğrafıdır.
 

13 Aralık 2012

Fenerbahçe - Göztepe - Orduspor

Usta kalem Yılmaz Özdil, Ziraat Türkiye Kupası’nda bu akşam oynanacak olan Fenerbahçe-Göztepe maçı hakkındaki görüşlerini Fanatik Gazetesi‘nde yazdı.


İşte Yılmaz Özdil’in yazısı:

Göztepem’in gelmiş geçmiş en büyük efsanesi’dir, Gürsel Aksel… Aralıksız 17 sene formamızı giydi, 11 sene kaptanlığımızı yaptı, milli oldu, şu anda hem hatıralarımızda, hem de stadımızın adında yaşıyor.

Futbolu bırakınca…
Teknik direktör oldu.
Sene 1977.
Orduspor’u çalıştırıyor.
Ligin son haftası…
Orduspor-Göztepe.

Orduspor rahat…
Göztepe ise, mutlaka puan almak zorunda; berabere kalırsa, kurtuluyor, yenilirse küme düşüyor.

Göztepeli yöneticiler, Gürsel Aksel’i vicdan muhasebesi yapmaya zorlayarak, “kaderimiz senin elinde, gözünü seveyim topçularınla konuş, maça fazla asılmasınlar” demeye getiriyor. Gürsel Aksel, vicdanının sesini dinliyor ve ayağa kalkarak, Göztepe tarihine altın harflerle geçen o cümleyi söylüyor: “Siz çıkıp, futbolcunuza maçı satın diyebilir misiniz? Biz, Göztepe’de formamıza hiç ihanet etmedik, ettirmedik. Size şerefli bir forma bıraktık. Göztepem düşecekse, şerefiyle düşecek, kusura bakmayın!”

Sonra… Giriyor Orduspor’un soyunma odasına “arkadaşlar” diyor, “Göztepe benim canım, kanım, herşeyim… Ama sakın duygusal davranmayın. Çıkın, mertçe, erkekçe oynayın ve maçı kazanın!”

Netice?
Orduspor 2-1 kazandı.
Göztepe küme düştü.

Göztepe’nin soyunma odasında matem vardı ama, Orduspor’un soyunma odası da adeta cenaze evi gibiydi… Gürsel Aksel, hüngür hüngür ağlıyordu.

Gürsel Aksel’i teselli etmeye çalışan Orduspor’lu futbolcular arasında, o sezon yıldızı parlayan gencecik biri vardı… Gürsel Aksel’den “adam gibi adam” olmayı öğrenen bu genç futbolcu, Erdoğan Arıca’ydı.

Gürsel Aksel, o maçtan sonra, resmen hayata küstü, topladı bavullarını, Ordu’dan ayrıldı, yakınlarının anlattığına göre, bir aydan fazla kimseyle konuşmadı. Sonraki sezon Rizespor’un başına geçmişti, ki, bir benzin istasyonunda patlama oldu, maalesef oradaydı, yedi kişiyle birlikte hayatını kaybetti. O hafta, birinci ligdeki bütün maçlarda, Gürsel Aksel anısına bir dakikalık saygı duruşu yapıldı.

Gürsel Aksel’le beraber Ordu’dan ayrılan biri daha vardı… Genç yıldız Erdoğan Arıca, o sezon Galatasaray’a transfer oldu, oradan Fenerbahçe’ye geçti, hem Fenerbahçe’de hem milli takımda kaptanlık bandını taşıdı, ömrünün sonuna kadar hep “Fenerbahçeli Erdoğan” olarak anıldı.

Aktif futbolu bırakınca, Gürsel Aksel gibi teknik direktör oldu. Çalıştırdığı takımlardan biri, Gürsel Aksel’le birlikte küme düşmesine sebep oldukları Göztepe’ydi. Biz Göztepeliler onu çok sevdik. Adam gibi adamdı… Gerçek bir futbol emekçisiydi. Galibiyet primi olarak aldığı paraları, kulübün geçim sıkıntısı çeken personeline dağıtıyordu. Sadece biri hariç… Kulüp binasındaki güvenlik görevlisine asla tek kuruş vermiyordu. Hatta, bırak para vermeyi, o güvenlik görevlisini yumruklamıştı! Çünkü, Göztepe’nin eski bir topçusu, torunuyla birlikte stata gelmiş, o güvenlik görevlisi utanmadan, eski topçuyu içeri sokmamıştı.

Erdoğan Arıca’yı öfkelendiren hadise buydu. Futbolcularına çok düşkündü. Ailesi gibi görürdü. Futbolcuların hakları yüzünden yönetimle ters düştü, aldı ceketini gitti… Ki, o ceketinde, sonraki yıllarda bile Göztepe rozeti taşıyordu. Göztepe’yi bıraktığında, Göztepe liderdi.

Göztepe taraftarları ağlayarak uğurladı Erdoğan Arıca’yı, asla unutmadı… Samsun, Antep, Bursa, sayısız Anadolu takımını çalıştırdı, amansız hastalığa yakalandı, maalesef bu sene vefat etti. O hafta, Süper Ligdeki bütün maçlarda, Erdoğan Arıca anısına bir dakikalık saygı duruşu yapıldı.

Şimdi, o Göztepem…
Kadere bak, Orduspor’u eledi.
İzmir doğumlu, İzmir milletvekili, İzmirli başbakanın adını taşıyan statta, Fenerbahçe’yle karşı karşıya.

O yener, bu yener…
Hikayedir.
Maç değildir çünkü bu.

Gürsel Aksel’e, Erdoğan Arıca’ya, futbolu futbol yapan “adam gibi adam”lara saygı duruşudur.

Kaynak: Fanatik Gazetesi

8 Aralık 2012

Velika Sašo Fornezzi


Bu gece herşey kötü.
İyi yönde birşey söylemek gerekirse de;
Kalesinde devleşen, Ordu'lu gibi oynayan, yüreğiyle mücadele edip, son dakika da gol atmaya giden isim.

* * *
Sašo Fornezzi.
Halal Fornezzi.
Velika Fornezzi.

5 Aralık 2012

Bir Dönem Borussia Dortmund





Bir dönem Borussia Dortmund..
Yıl 2004-2005 sanırım.
Nuri Şahin, Nizamettin Çalışkan, Mehmet Akgün, MİY'li Amoah ve Eskişehirspor'lu Dede..


4 Aralık 2012

FOTO | David Barral'ın Gençlik Yıllarından




Bu aralar bir merak başladı bende. Futbolcuların eski resimlerini merak eder oldum.
David Barral ile ilgili fotoğraflar ararken de, bu fotoğrafı buldum..
Anladığım kadarıyla yıl olarak 1997-1999 civarı.. Takım bilgisine ulaşamadım.
Arşivlik bir foto..

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...